diPost, her haftanın sonunda, o haftanın okumalarından küçük bir seçkiyi takipçilerinin e-posta kutusuna ulaştırmaya devam ediyor. diPost’un bu dördüncü bülteninde, dördü Türkçe ve ikisi İngilizce olmak üzere altı yazıyı ve bir de Türkçe podcast’i sizler için derledik. Umarım faydalı olabilmişizdir.
Henüz abone değilseniz: Abone Ol!
_
Kafaya Çıkmak (ve “Kafasız” Futbol) / Tanıl Bora
İtikadın Peşinde: Osmanlı Bürokratları ve Amerikan Misyonerleri / Emrah Şahin / (Podcast)
Pasta-Kent Metaforu: Katmanlar / Fatma Burcu Karakoç
Flanörün Heybeliada Yürüyüşü / Can Öktemer
Yaratıcılık ve Akıl Hastalıkları ile Delilik Ve Deha Arasındaki İnce Çizgiler
Aynur KulakThese Samurai Devotees Bring a Cherished Culture Back to Life
Gail TsukiyamaBeware the Ides of March. But Why? / Martin Stezano
1. Kafaya Çıkmak (ve “Kafasız” Futbol)
Tanıl Bora - K24 - 1100 Kelime
“‘Head for Change’ adlı bu girişimi başlatan Judith Gates, eski futbolcu olan kocası demans hastalığına yakalanmış bir kadın. (Adamın adı da Bill Gates imiş!) Gates, kocasının futbol yüzünden demans hastası olduğunu düşünüyor. Futbol oynarken çok kafa topu mücadelesine giren, birçok çarpışmaya maruz kalan adamcağızın kafasında vınlamalardan rahatsız olduğunu anlatıyor. Ona göre, futbol ‘kafasız’ oynanmalı.”
_
2. İtikadın Peşinde: Osmanlı Bürokratları ve Amerikan Misyonerleri
Emrah Şahin (Can Gümüş) - Ottoman History Podcast - 66 Dakika (Podcast)
“Amerikalı misyonerlerin Osmanlı Devleti sınırlarındaki faaliyetlerini incelemek, İslam ve Hristiyan dünyası ilişkilerine dair yaygın kabuller hakkında bize ne anlatır? Osmanlı Devleti sınırları dahilindeki misyoner varlığını tespit, teftiş ve tahdid etmek amacıyla hangi yöntemlere başvurmuş, bu süreç aktörler arasında ne gibi gerilimlere yol açmıştır? Bu bölümde Emrah Şahin ile ”İtikadın Peşinde: Osmanlı Bürokratları ve Amerikan Misyonerleri” kitabı odağında Amerikan misyonerlerinin Osmanlı İmparatorluğu’nda bıraktığı mirası ve devlet erkanı ile misyonerler arasındaki çok katmanlı ilişkiyi değerlendiriyoruz.”
_
3. Pasta-Kent Metaforu: Katmanlar
Fatma Burcu Karakoç - Manifold - 800 Kelime
“Alegorik olarak, her bir tasarımın kesiti aslında pek çok farklı türde, özellikte ve biçimde katman içermektedir. Kente farklı ölçeklerde baktığımızda şehir, bölge, bina veya herhangi bir tasarımı ve onun katmanlarını baz alabiliriz. Bunlar topografik, fiziksel, dijital ya da topolojik katmanlardır ki birleşimleri aslında pastayı ve pastanın bileşenlerini temsil etmektedir. Kentteki gibi pastada da katmanlar birlikte estetik hazzı ve algıyı oluşturur ve yönlendirir. Aslına bakılırsa pasta, katmanların birbiriyle iç içe geçtiği, lezzet ve görünüşün bir kompozisyon oluşturduğu bir tür tasarımdır.”
_
4. Flanörün Heybeliada Yürüyüşü
Can Öktemer - Lavarla - 2500 Kelime
“Şayet vapur batmadan adaya varabilirsek, İstanbul’daki yeni hayatımıza Heybeliada’da başlayacağız. Gerçi görünüşe göre vapurun içerisinde ikimizden başka endişeli birisi yok gibi. Yolcular bizim endişemizin tam aksine hiç istiflerini bozmadan çaylarını içip, neşeli bir şekilde sohbet ediyor; mideleri bulanmadan gazetelerini okuyup, müzik dinliyorlar. Bu kadar sakin olmaları onların İskandinav kökenlerine mi sahip olması yoksa bizim aşırı Ankaralı olmamızdan mı kaynaklanıyor? Bilmiyorum.”
_
5. Yaratıcılık ve Akıl Hastalıkları ile Delilik Ve Deha Arasındaki İnce Çizgiler
Aynur Kulak - Oggito - 900 Kelime
“Yaratıcılık ve akıl hastalıkları denince kol kola vaziyette birbirini besleyen ayrılmaz bir ikili geliyor akla. Dolayısıyla yaratıcılığı tetikleyen akıl hastalıklarını ve tedavi yöntemlerini okuduğumuz kitap boyunca ilk etapta şu soru kafamızda beliriyor ister istemez: Yaratıcılık psikiyatrik bozukluklarla ilişkili ise eğer, bu hastalıkları tedavi etmek insanlığı nasıl etkiler? Mesela süreli deliliklerle ya da manik ataklarla ortaya çıkan girişimlerimiz veya bipolar ruhumuzu tetikleyen zaman dilimlerinde çözüm sunan yaratıcılıklarımız veya bir sanatçıysak eğer şizoit bir bilinç yarılmasıyla muhteşem bir yaratıcılıkla ortaya çıkacak eserler tedavi süreçlerinden sonra oluşamazsa ne olur? Dünya ne hale gelir?”
_
Readings in English
_
6. These Samurai Devotees Bring a Cherished Culture Back to Life
Gail Tsukiyama (Ryotaro Horiuchi) - National Geographic - 700 Words (with a Photo Gallery)
“After years of making images outside of Japan, Ryotaro Horiuchi turned the camera toward his home country. As he questioned what constitutes Japanese identity —and his own identity as a Japanese person— he began looking into matsuri, the communal celebrations held in every region of Japan since ancient times. When Horiuchi attended Fukushima Prefecture’s Soma Nomaoi Festival, where samurai descendants and devotees dress in armor and compete on horseback each July, he was ‘overwhelmed and moved by the power and human aspect,’ he says.”
_
7. Beware the Ides of March. But Why?
Martin Stezano - History - 600 Words
“You've probably heard the soothsayer’s warning to Julius Caesar in William Shakespeare's play of the same name: ‘Beware the Ides of March.’ Not only did Shakespeare’s words stick, they branded the phrase—and the date, March 15—with a dark and gloomy connotation. It’s likely that many people who use the phrase today don’t know its true origin. In fact, just about every pop culture reference to the Ides—save for those appearing in actual history-based books, movies or television specials—makes it seem like the day itself is cursed.”