diPost, her haftanın sonunda, o haftanın okumalarından küçük bir seçkiyi takipçilerinin e-posta kutusuna ulaştırmaya devam ediyor. diPost’un bu on dördüncü bülteninde dördü Türkçe, ikisi İngilizce olmak üzere altı yazıyı ve bir Türkçe podcast’i sizler için derledik. Umarım faydalı olabilmişizdir.
Henüz abone değilseniz: Abone Ol!
_
Kahve, Kapitalizm, Starbucks (Podcast) / Said Dağlı
Kurgusal Göç / Yiğit Ahmet Kurt
Tango Tango Arkasında Fiyango / Gökhan Akçura
Kanzuk Eczanesi (Güney Palas) / Nilay Örnek
Selma Rıza ve Gölgesi / Fatih Altuğ
Gardening with Heidegger: from Mystery to Truth, via the Earth
F Bailey NorwoodThe World’s True Cradle of Chocolate
Maggie Downs
1. Kahve, Kapitalizm, Starbucks
Said Dağlı - diKraft - 20 Dakika (PODCAST)
diPodcast’in ikinci bölümünde Said, kahvehanelerin Osmanlı’daki tarihinden alıyor, günümüze geliyor, Starbucks’ta kahve içen gençler hakkındaki ön yargıları sorguluyor.
_
2. Kurgusal Göç
Yiğit Ahmet Kurt - Medium - 800 Kelime
“İnsandan çok daha eski zamanlardan beri bu dünyada var olan baobap ağaçları, soyu tükenmekte olanlar kervanında son yıllarda adından kırmızı harflerle bahsettirenlerden. Belki bir nesil sonra baobap ağacı yalnızca bir kurgu karakter olacak. Meraklısı mitolojide, bir diğer meraklısı botanik literatüründe ama çoğunluk Küçük Prens’teki metaforik endamı ile bilecek sadece. Her halükarda gerçek olmaktan çok uzak olacak.”
_
3. Tango Tango Arkasında Fiyango
Gökhan Akçura - Manifold - 1300 Kelime
“Hikmet Feridun Es de vakti zamanında ‘tango’ sözcüğünün birden çok anlam taşıdığının altını çizer. Eskiden biraz şıklaşan, saçlarını toparlayıp hoş bir tuvalet yapan kadının ardından ‘Ah kardeş, mümeyyizin gelini tango olmuş ayol!’ derlermiş. Hatta ‘Tangolu Hanım’ diye bir şarkı bile varmış. Yine o eski zamanlarda tango denen bir çarşaf çıkmış piyasaya. Bu çarşafların arkasında bir fiyonk (o zaman fiyango denirmiş) olduğu için, sokaklarda arkalarından ‘Tango, tango, arkasında fiyango’ diye bağırırlarmış.”
_
4. Kanzuk Eczanesi (Güney Palas)
Nilay Örnek - Her Umut Ortak Arar - 500 Kelime
“Eski gazete taramayı sevenler ya da bugün hâlâ varmış, ürünlerini kullananlar ‘Kanzuk’ markasına aşina olmalılar; Kanzuk glüten, Kanzuk pastil, Kanzuk öksürük şurubu… Çizimli, kocaman ilanlar ve Beyoğlu’nda bir adres; İstiklal Caddesi No: 253 Geçenlerde bir fotoğraf gördüm, Beyoğlu’ndaki Kanzuk Eczanesi’nin 1800’lerde çekilen cephesiydi. Gün içinde nelere bakıp da görmüyoruz ama İstiklal Caddesi’nde böyle bir yer görsem kesinlikle hatırlayacağımı düşündüm. Adrese baktım; Türkiye’de, özellikle İstanbul’da eski adresi bugüne tutturmak imkansıza yakın bir şey. Bugünün 253’ü Tünel tarafına yakın.”
_
5. Selma Rıza ve Gölgesi
Fatih Altuğ - K24 - 800 Kelime
“Selma Rıza’nın Uhuvvet romanının sadeleştirilmiş versiyonu 1999’da Kültür Bakanlığı Yayınları tarafından yayımlandığında özellikle sonraki beş yılda –popüler olmasa da– akademik bir ilgi uyandırmıştı. Daha çok İttihat ve Terakki’nin önemli figürlerinden Ahmet Rıza’nın kız kardeşi olarak anılan, ağabeyinin gölgesinde kalmış olan Selma Rıza’nın romancılığı, daha önce kaynaklarda adı geçmeyen Uhuvvet sayesinde kitabı hazırlayan Nebil Fazıl Alsan tarafından keşfedilmişti.”
_
Readings in English
_
6. Gardening with Heidegger: from Mystery to Truth, via the Earth
F Bailey Norwood - Psyche - 1300 Words
“Epicurus held his classes in a garden in Athens, where he taught the nonexistence (or at least indifference) of the gods. Roughly 700 years later, Saint Augustine converted to Christianity in a garden. British aristocrats used gardens to display the flora of the lands they colonised, and Native Americans today use them to preserve the plants of their ancestors. Every culture of every age established gardens for practical reasons such as food and medicine but also had deeper motivations, such as aesthetics and spirituality. What is it that makes gardens so special?”
_
7. The World’s True Cradle of Chocolate
Maggie Downs - BBC - 1700 Words
“The earthen road is a great sweep of brown that slices through the rural landscape of southern Belize. The surface is pitted and pock-marked, lumpy enough that it looks like a nutty chocolate bar. So, it's only fitting that this path leads to Abelina Cho, known to many as the ‘Chocolate Queen’.”