diPost, her haftanın sonunda, o haftanın okumalarından küçük bir seçkiyi takipçilerinin e-posta kutusuna ulaştırmaya devam ediyor. diPost’un bu yirmi birinci bülteninde dördü Türkçe ve biri İngilizce olmak üzere beş yazıyı sizler için derledik. Umarım faydalı olabilmişizdir.
Henüz abone değilseniz: Abone Ol!
_
Güneydoğu’nun Sınırlarında Hortlak Ruzihayâl, Oryantal Zevk Âlemleri
ve Vampir Ekonomisi / Bihter Sabanoğlu
Teknolojinin Hafıza Üzerindeki Etkisi / Can Duru
Homo Bulla Est – İnsan Bir Balondur / Nehir Kovar
Kent Parkları: Kimlerle Paylaşıyoruz? / Nurbahar Usta Baykal
Semiotics of Dogs / Katrina Gulliver
1. Güneydoğu’nun Sınırlarında Hortlak Ruzihayâl, Oryantal Zevk Âlemleri ve Vampir Ekonomisi
Bihter Sabanoğlu - Manifold - 3100 Kelime
“Dünyaca kabul edilmiş bir gerçektir; vampirlerin ikamet bölgesi güneydoğu sınırlarıdır. Bram Stoker’ın Ur-Vampir figürü Drakula, Avrupa’nın güneydoğu sınırındaki arafta, Batı ve Doğu medeniyetleri arasındaki o sembol yüklü görünmez çizgi civarlarında varlığını sürdürürken, Kerime Nadir’in Dehşet Gecesi romanında yarattığı kadın vampir Ruzihayâl Türkiye’nin güneydoğu sınırlarında faaliyet gösterir.”
_
2. Teknolojinin Hafıza Üzerindeki Etkisi
Can Duru - Gelecek Burada - 700 Kelime
“Teknolojik aletlerin ilk çıktığı zamandan beri merak edilen bir konu var: Teknoloji insanların hafızasını nasıl etkiliyor? Doğduğumuz andan yaşlanana kadar hafızamız sürekli gelişiyor. Gün içerisinde öğrendiğimiz bazı bilgiler kısa süreli hafızada yok olup giderken bazı bilgiler de uzun süreli hafızada hayatımız boyunca bizimle kalıyor. Aynı bir bilgisayar gibi çalışan hafıza, Alzheimer hastalığı gibi olağan dışı bir durum olmadığı sürece beynimizde yaklaşık 2.5 milyon GB’lık veriyi depolayabiliyor. Ancak bu kapasite çeşitli nedenlerden dolayı giderek azalabiliyor ve unutkanlık başlayabiliyor.”
_
3. Homo Bulla Est – İnsan Bir Balondur
Nehir Kovar - Çatlak Zemin - 950 Kelime
“Wisconsin Üniversitesi Alman Dili bölümünde profesör olan Sabine Mödersheim, oyun oynayan çocuk imgesinin nasıl tasvir edildiğine dair bir merakla başlıyor araştırmasına. Sembolik, alegorik içerikleri inceliyor ve araştırma sahasını geç 19. yüzyılın meşhur sabun markası Pears’ın reklamına kadar olan üç yüz yıl ile sınırlıyor. İnsanın trajik durumunu ifade eden alegoriden neşeli bir oyunbazlığa uzanana değin baloncuk ve çocuk imgesinin sanat tarihindeki üç yüz yıllık değişimlerinin peşine düşüyor.”
_
4. Kent Parkları: Kimlerle Paylaşıyoruz?
Nurbahar Usta Baykal - Ayrancım Gazetesi - 900 Kelime
“Kent parklarını başka canlılarla da paylaştığımız, bu parkların farkında dahi olmadığımız yaşam döngülerine ev sahipliği yaptığı bilgisiyle kent parklarına ve düzenlenme şekillerine bakış açımızı değiştirebiliriz. Olmaz değil ya, parkları birbirine bağlayan, bir parktan çıkıp şehir içi trafiğine karışmadan bir diğerine gidebileceğimiz park koridorlarının hem bizlerin yaşamında hem de bizim dışımızdaki türlerin yaşam döngülerinde ne kadar önemli olabileceğini hayal edelim! Belki hayal kurarak başlayıp gerçekleştirebiliriz de bir gün.”
_
Reading in English
_
5. Semiotics of Dogs
Katrina Gulliver - Aeon - 3100 Words
“Walt Disney’s animated movie Lady and the Tramp (1955) is a telling, through dogs, of a classic human tale. The privileged woman falling for a guy from the wrong side of the tracks. The golden-haired uptown girl and the ethnically ambiguous guy from the streets. Dogs can easily represent these types due to our notions of ‘purebred’ and pedigree. After millennia of domestication, we gave our pets family trees, and named them as breeds. They acquired an identity reflecting human projection, and symbolised our own increased focus on lineage and breeding. Lady is purebred, Tramp is a mutt. But these identities are human inventions, and say more about our own use of dogs than the animals themselves.”