diPost, her haftanın sonunda, o haftanın okumalarından küçük bir seçkiyi takipçilerinin e-posta kutusuna ulaştırmaya devam ediyor. diPost’un bu on sekizinci bülteninde beşi Türkçe ve biri İngilizce olmak üzere altı yazıyı sizler için derledik. Umarım faydalı olabilmişizdir.
Henüz abone değilseniz: Abone Ol!
_
İyi Şeyler Envanteri / Necdet Dümelli
Metin Solmaz Ankara’ya Gidiyor / Yekta Kopan
Ankara’ya Dönüş Günlüğü 1: Memleket ve Çayyolu Meselesine Giriş / Metin Solmaz
Antikanın Merkezi Ayrancı / Seval Nuray Başgül, Irmak Dalgıç, Aykut Alyanak
Dünya Çikolata Günü: Tatlı Düşkünlüğünüz İnsanlara ve Gezegene Zarar Veriyor mu? / Fernando Duarte
Finding Peace on a 72-hour Train Across America / Jordan Salama
1. İyi Şeyler Envanteri
Necdet Dümelli - Manifold - 850 Kelime
“Kütüphanenizin büyük ya da küçük olması önemsizdir; birkaç raf, bir çekmece ya da dizi dizi ve yerden tavana, köşeden köşeye kitaplıklar olması hiç fark etmez. Hatta büyüklüğün içindeki bir küçüklük çoğu zaman daha kolayca dikkat çekebilir. Bu yüzden, saklanmak isteniyorsa ince bir kitap, “Aman canım, zaten görünmüyor”culuk yapmaktansa, ince eleyip sık dokumak yeğdir. Ben işte şimdi, böyle sakladıklarımı dışarı çıkarıyorum; saklanan şey, görülmesi istenen şeydir de.”
_
2. Metin Solmaz Ankara’ya Gidiyor
Yekta Kopan - Fil Uçuşu - 1000 Kelime
“Solmaz Ailesi’nin Ankara’ya yerleşiyor olmasına pek sevindim. Ankara’da sohbete oturacak bir kapı daha oldu. Üstelik tanıdığım Metin, orada da rahat durmaz ve Ankara’nın iç değerini artıracak üretimler yapar. O yapmazsa İlyas yapar, Samed yapar. Bir şehrin kendi kültürel değeriyle ve sanat üretimiyle “mukayesesiz” mutlu olmasını sağlar benim arkadaşlarım. Belli ki Solmaz ailesi ve Metin Solmaz Ankara’ya hazır. Şimdi soru şu: Ankara buna hazır mı?”
_
3. Ankara’ya Dönüş Günlüğü 1: Memleket ve Çayyolu Meselesine Giriş
Metin Solmaz - Lavarla - 800 Kelime
“‘Memleket neresi?’ mükemmel bir soru. Ama bir problemi var. Sadece yeni tanışınca soruluyor. Çünkü sabit bir şey muamelesi görüyor. Halbuki olamaz. Bir kere mesela Ankara’da yaşayan birisi Ankara’da bu soruya kütüğünü söyler. Ama İstanbul’dayken Ankara der. Kütüğe kayıtlı olduğu yerde sorsalar Ankara diyebilir. Meksika’da sorsalar Türkiye der. Mars’ta hayat olsa Dünya der belki. Bazısı doğduğu yeri söyler. Bence bu konuda belli ilkeler üzerinde anlaşmamız lazım. Mesela kütük, kimlik teferruattır. Beyan esastır.”
_
4. Antikanın Merkezi Ayrancı
Seval Nuray Başgül, Irmak Dalgıç, Aykut Alyanak - Ayrancım Gazetesi - 1450 Kelime
“Antikacılık farklı bir bakıştır hayata. Eskimiş, işe yaramaz diye atılan bir eşyanın içindeki ruhunu görürüz biz. Dedemizin, ninemizin dokunduğu, kullandığı, yaşanmışlık dolu tarafını hissederiz. O eşyada nefes alıp veren bir şeyler olduğunu biliriz. O duyguyu yakalamazsanız bu işi de yapamazsınız asla. Antika işi, bir eşyayı al-sattan ibaret değildir, olamaz. Çok zor bir iştir antikacılık, hatta bir gönül işidir, sevdadır...”
_
5. Dünya Çikolata Günü: Tatlı Düşkünlüğünüz İnsanlara ve Gezegene Zarar Veriyor mu?
Fernando Duarte - BBC News Türkçe - 1000 Kelime
“Dünyanın en popüler tatlılarından biri olan çikolataya adanmış Dünya Çikolata Günü, bu özel ikramın 1550 yılında Avrupa'ya ilk geldiği günün yıldönümü olarak 7 Temmuz'da kutlanıyor. Yıllık yedi milyon tonla çikolata oldukça fazla tüketiliyor. Bu, yeryüzünde yaşayan her insan başına bir kilogram çikolata tüketildiği anlamına geliyor. 2010 yapımı "Çikolatanın Karanlık Yüzü" gibi belgesellerin işaret ettiği gibi bu iştahın bazı kötü yan etkileri var. Çikolata endüstrisi, ormanların yok edilmesi ve hammaddesi olan kakao çekirdeklerinin hasadında çocuk işçilerin çalıştırılması gibi etik ve sürdürülebilirlik sorunlarını görmezden gelmemesi için uzun süredir baskı altında.”
Reading in English
_
6. Finding Peace on a 72-hour Train Across America
Jordan Salama - National Geographic - 1550 Words
“In Iowa, I had dinner with an elderly woman who introduced herself only as “Mrs. Alvarez.” The train was rocking from side-to-side as it shot forward in the darkness, and she almost lost her balance when she sat down across from me at our booth. Mrs. Alvarez was short and stout, with curly gray hair cut in a bob. She wore a dark dress with large, round buttons.”